Kent ekolojisi

Ekolojik açıdan zengin kampüs ortamları oluşturmak yalnızca gezegenimiz için değil, bizler için de faydalıdır. Çeşitlilik içeren sağlıklı ekosistemler ve peyzajlar biyoçeşitliliği destekler, ekolojik dayanıklılığı artırır ve insan sağlığına büyük fayda sağlar. Bu nedenle, Gradient Canopy'yi tasarlarken biyoçeşitliliğe sahip yerel ekosistemleri canlandırmaya odaklandık.

Gradient Canopy'nin bitkilerle dolu bir buçuk hektarlık arazisinde Silikon Vadisi'nde bir zamanlar yaygın olan meşe ormanları, söğüt koruları, çalılıklar ve otlaklar gibi ekosistem unsurlarını bölgeye yeniden kazandırmak için çalıştık. Neredeyse tamamı yerel türlerden oluşan peyzaj dahilinde bölgeye özgü yaklaşık 400 ağacın yanı sıra ipek otu, civanperçemi ve adaçayı gibi polen taşıyıcılara uygun yerel bitkiler yer alıyor. Böylece, bölgenin ekolojik mirasını canlandırıp insanların daha zengin bir deneyim yaşamasını sağlarken bölgedeki yüksek biyoçeşitlilik için gelişen ve işlevsel doğal ortamlar oluşturmayı amaçlıyoruz.

Gradient Canopy'deki ekoloji stratejimizin önemli bir bölümü özellikle meşe ağaçlarına odaklanıyor. California'da doğal hayatın simgesi sayılan meşeler, bir zamanlar Silikon Vadisi'nde yaygın olarak görülüyordu. Kuraklığa ve yangına karşı dayanıklı olan, bölgeye özgü meşe ağaçları aynı zamanda hava kirliliğini giderme ve atmosferdeki karbonu emme konusunda etkilidir. Ayrıca 2.000 ek bitki türünü ve yaklaşık 5.000 böcek türünü destekleyen meşe ormanı ekosistemleri, California'daki en yüksek bitki ve hayvan çeşitliliğine sahip yaşam alanlarıdır. Yüzlerce kuş, memeli hayvan ve diğer yaban hayvanları meşe ormanlarının zengin doğasında kendine yemek, gölge ve barınacak yer bulunuyor.

Bu süreçte yerel bilim insanlarıyla çalışıp birbiriyle bağlantılı bir ağaç örtüsü tasarlayarak meşe ağaçlarının yanı sıra at kestanesi, çınar ve söğüt gibi bölgeye özgü diğer ağaç türlerini de içeren bir peyzaj oluşturduk. Kesintisiz bir gölgelik alan oluşturan bitki örtüsü, yapı genelinde vahşi hayvanların hareket edebileceği koridorlar oluşturarak kentsel ısı adası etkisini azaltır.

Polen taşıyıcı yerel bitkiler, Gradient Canopy'deki bölgeye özgü ağaçların alt bitki örtüsünü oluşturarak çevredeki kelebekler, kuşlar ve arılar için kaynak sağlar. Peyzajın bir kısmı, özellikle batı kral kelebeklerine destek amaçlı tasarlanmıştır. Bunun için günümüzdeki en gelişmiş bilimsel bilgileri kullanarak kral kelebeklerinin yumurtalarına ve tırtıllarına yardımcı olan ipek otu bitkileri ile kelebeklerin uzun göçleri sırasında güç toplamalarını sağlayan çiçeklerden oluşan doğru bir karışım hazırladık.

Gradient Canopy'de, toplumun bölgede yetiştirilen taze gıdalara ulaşabilmesini sağlamayı amaçlayan Living Building Challenge programının Kentsel Tarım Zorunluluğu'nu (Urban Agriculture Imperative) karşılamaya da önem verdik. Bu amaçla, polen taşıyıcı yerel bitkilerle birlikte ekili tarhlar ve bal arısı kovanları da yerleştirdik. Tesisimizdeki iki tarhtan alınan gıdaları, kafelerimizde ve Google çalışanlarına yönelik eğitim mutfaklarımızda kullanıyoruz. Buna ek olarak tarhlar yerel peyzaj tasarımı ve üretken bahçeciliğin, daha dayanıklı yerel gıda üretimi için nasıl uyum içinde çalışabileceğini gösteriyor.

Ayrıca, Google'ın Mountain View kovanlarını yöneten sivil toplum kuruluşu Planet Bee Foundation ortaklığıyla tesise üç tane bal arısı kovanı yerleştirdik. Tasarım sürecimiz kapsamında peyzajın hem yerli olmayan bal arılarına hem de yerli arılara nasıl daha fazla fayda sağlayabileceğini araştırdık. Bu araştırma sayesinde Google'ın gelecekte yerli olmayan bal arılarını, yerel ekolojik peyzaj tasarımına entegre ederek hem bölgedeki biyoçeşitliliğe hem de yerel gıda üretimine nasıl fayda sağladığını göreceğiz.

Gradient Canopy'nin kentsel ekolojik tasarımına, dış mekanlarımızın tasarımında günümüzdeki en gelişmiş bilimsel bilgilerden faydalanmak için 2014 yılında başlattığımız Google'ın ekoloji programı yön vermektedir. Sonuç olarak Gradient Canopy, kampüslerimiz aracılığıyla doğaya ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunma vizyonumuzun önemli bileşenlerinden biridir.